Özgür Özel: Sana özgürlük sözü veriyorum
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyasi tutsaklara yazdığı açık mektupta, Saray rejiminin haksızlıklarına karşı mücadele sözü verdiğini belirterek, “Haksız tutuklu bulunan arkadaşlara özgürlük sözü veriyorum. Tüm vatandaşlarımıza adalet sözü veriyorum.” o yazdı.
Özgür Özel’in Birgün’de yayımlanan mektubu şöyle:
“‘İçerisi’ aslında yıllardır çok iyi bildiğim bir yer. Partimizin Cezaevlerini İnceleme Komisyonu’nu kurduğumuz, haksız ve siyasi suçlara karşı sesimi çıkarmak için çıktığımız gezide Türkiye’nin tüm illerindeki pek çok cezaevine defalarca gittim. Tutuklamalar ve seslerinin duyurulması.
Sorunların çözümüne katkı sağlamak, haksızlıkları dile getirmek için Yönetim Kurulu üyesi milletvekillerimizle yıllardır çok çalıştık.
Cezaevlerinde ziyaret ettiğim birçok siyasi tutuklunun cezaevinden çıkıp tekrar cezaevine girdiğini gördüm… Hatta cezaevinde ziyaret ettiğim tutuklularla birlikte parlamentoda da görev yaptım.
Dışarıdan içeriye mektup yazmak, içeriyi ve içeridekileri çok iyi tanıyan bireyler için bile oldukça zordur. Cezaevindekilere umut olmak için yaptığım birçok toplantıda, aslında bizi motive ettiklerini, umut verdiklerini defalarca şaşkınlıkla yaşadım.
Soma Davası’ndan bu yana tanıdığım değerli dostum Can Atalay’ı serbest bırakmamak için Anayasa’yı bile ihlal etme riskini göze almış bir iktidar bloğuyla, Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde darbe girişimine karşı mücadele ediyoruz. Yargı ve yürütme içindeki çeteler. Türkiye gençliğine ve bize yol gösteren Seyahat hareketinin tüm tutsakları haksız yere hapse atılıyor, yaşı büyük generaller haksız yere hapsediliyor, avukatlar, şehir plancıları, mimarlar haksız hapsediliyor, gazeteciler, aydınlar, siyasetçiler, belediye başkanları haksız yere hapsediliyor. haksız yere hapsedildi…
2012 yılında çocuk istismarı olayıyla gündeme gelen Pozantı Cezaevi’ni kapattığımız günden bu yana cezaevlerindeki hak ihlallerine son vermeye çalışıyorum. Geçtiğimiz hafta hayatımın en büyük onurlarından birini, kurucumuz ve ebedi Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna oturmanın gururunu yaşadım.
Artık sorumluluğum çok daha büyük. Sadece Can Atalay’a değil, Tayfun Kahraman’a, Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a, Selçuk Mızraklı’ya, Selçuk Kozağaçlı’ya, Barış Pehlivan’a, Çiğdem Mater’e, Mine Özerden’e ve onlarca haksızlığa karşı sorumluluğum çok daha büyük. isimlerini sayamadığım mahkumlar.
Delegelerimizin verdiği misyonun bilincindeyken, sokağın ve vatandaşlarımızın bana verdiği görevin çok daha bilincindeyim.
Soma’da katledilen 301 madencinin ailelerini karşılıksız savunan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’ya, Gezi’de her birimizin protesto hakkını korumaya çalışan herkese borcum var.
Saray rejiminin haksızlıklarına karşı mücadele edeceğime dair bir sözüm var. Haksız yere içeri giren arkadaşlara bir özgürlük sözüm var. Bütün vatandaşlarımıza adalet sözüm var.
Benim Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak bu sözü vermemin hiçbir değeri yok. Özgürlük ve adalet diye haykıran milyonlarca insanla birlikte durabilirsek, sesimizi yükseltebilirsek bunu başarabilir ve haksız yere hapsedilen tüm dostlarımıza umut olabiliriz.
“Mücadelem özgürlük içindir… Çabam adalet içindir… Mücadelem demokrasi içindir…” (HABER MERKEZİ)
- #ücretsizözel