Ekonomi

Dokuma sektörü ‘Ek Gümrük Vergilerinin’ artırılmasına ilişkin açıklama yaptı

Açıklamada, “Artan IGV’lerle birlikte dokuma ve hazır giyim sektörleri haksız rekabete karşı korunurken, üreticiler üzerindeki haksız ithalat baskısı da azaltılmaya çalışıldı. IGV, dokuma sektörünün kârlı hale getirilmesi değil, son yıllarda hızla artan haksız ithalatın önlenmesi ve sektörün sağladığı istihdamın korunması amacıyla alınan bir önlemdir. Gümrük Birliği nedeniyle Türkiye’deki gümrük vergileri AB ile tam uyumludur. AB dünyanın en liberal ekonomilerinden biri ve AB’de tekstil ve hazır giyim yatırımı neredeyse yok. 2011 yılında Ek Gümrük Vergisi getirilmesinin amacı çok düşük gümrük vergilerine karşı ek bir önlem almaktı. IGV’ler olmasaydı dokuma ve hazır giyim ithalatı 2011 yılından bu yana 40 milyar doları aşacaktı. 2011 yılında 600 bin civarında olan dokuma ve hazır giyim istihdamı ise 1,2 milyonu geçemedi. Milyonlarca çalışanın değil, 3-5 ithalatçının ülke adına yatırım yapıp üreteceği, istihdam sağlayacağı, para kazanacağı bir dönem olurdu bu. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde Ek Gümrük Vergilerini artırarak üreticilerimizin, ihracatçılarımızın ve Türkiye’nin istihdamına destek veren başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat’a ve tüm Bakanlık bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz.”

 

Tekstil ithalatında ‘Ek Gümrük Vergisi’nin (IGV) artırılmasına ilişkin dokuma sektörünün önde gelen paydaşları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Dokuma Sanayi Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Adana Sanayi Odası (ADASO) oldu. ) Lider Zeki Kıvanç, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Lideri Mehmet Torunoğlu, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ATHİB) Lideri Fatih Doğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Lideri Orhan Aydın, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Lideri İbrahim Burkay, Ceyhan Ticaret Odası Lideri Gurur Can, Diyarbakır Ticaret Borsası Lideri Engin Yeşil, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Lideri Mehmet Kaya, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Lideri Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Lideri Mehmet Tuncay Yıldırım, Güneydoğu Anadolu Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Lideri Ahmet Fikret Kileci, İstanbul Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Lideri Ahmet Öksüz, Kahramanmaraş Ticaret Borsası Lideri Mustafa Narlı, Kahramanmaraş Ticaret Odası ve Sanayi (KMTSO) Lideri Mustafa Yürütu, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Lideri Ömer Gülsoy. , Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Lideri Murat Özpehlivan, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Lideri Şevket Katırcıoğlu, Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Lideri İhtilal Murat Aksoy, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Lideri Cengiz Günay, Türkiye Pamuklu Dokuma Sanayicileri Derneği (PTSB) Lideri Abdulkadir Konukoğlu, Türkiye Dokuma Terbiye Sanayicileri Derneği (TTTSD) Lideri ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, Uludağ Dokuma İhracatçıları Birliği (UTİB) Lideri Pınar Taşdelen Engin ve Zeytinburnu Dokuma Sanayici İş Adamları Derneği (ZETSİAD) Lider Uğur Çakar. ortak açıklama yaptı. Açıklamada, IGV’lerin artmasıyla dokuma firmalarının daha fazla kar elde edemeyeceği ve amacın ithalatta haksız rekabetin önüne geçmek olduğu paylaşıldı.

175 MİLYAR DOLAR DIŞ TİCARET FAZLASI

Açıklamada, tekstil sektörünün hazır giyim sektörüyle birlikte 82,4 milyar dolar üretim yaptığına dikkat çekilerek, “Dünyanın beşinci, Avrupa Birliği’nin ise ikinci büyük tedarikçisiyiz. Türkiye’nin toplam ihracatı dünya ihracatından yalnızca yüzde 1 pay alırken, dokuma sektörü yüzde 3,5 pay alıyor. Dokuma ve hazır giyim sektöründe 1,2 milyon kişi istihdam edilirken, perakende de eklendiğinde istihdam edilen kişi sayısı 2 milyonu aşıyor. Dokuma ve hazır giyim sektörleri kardeş sektörlerdir. Dokuma olmadan hazır giyim düşünülemez, hazır giyim olmadan da dokuma sektörü düşünülemez. Her iki sektörün toplam yıllık üretimi 82,4 milyar dolar değerinde. Bu üretimin 50,2 milyar doları tekstil sektörü, 32 milyar doları ise hazır giyim sektörü tarafından gerçekleştiriliyor. Hazır giyim sektörü ihracatçı bir sektördür. Bu ihracatın önemli bir kısmı Türkiye’de dokuma işletmelerimizin pazarlama faaliyetleri sonucunda hazır giyime dönüştürülerek daha katma değerli bir şekilde sağlanmaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektörleri yıllık 18 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye’ye en fazla döviz girdisi sağlayan sektörler arasında yer alıyor. 2011 yılında hayata geçirilen IGV’yi takip eden 12 yıllık dönemde dokuma ve hazır giyim sektörünün toplam dış ticaret fazlası 174,8 milyar dolar oldu. Bu kadar dış ticaret fazlası sağlayan, istihdam yaratan, Türk ekonomisine katma değer sağlayan başka bir sektör yok. Bu başarının ana sorumlusu ise hazır giyim sektörünün hem ihracatçısı hem de ana tedarikçisi olan dokuma ve hammadde sektörüdür. “Ek Gümrük Vergileri (IGV) olmasaydı ne olurdu?” bu kadar büyük bir sektörde. Sorunun cevabına yönelik bir projeksiyon hazırlandı. Buna göre 2011 yılında IGV’ler gelmeseydi tekstil ve hazır giyim ithalatı 2022 yılı sonunda 40 milyar doları aşacaktı. IGV ile dokuma ve hazır giyim sektörleri haksız rekabete karşı korundu ve tedarik zincirinde istikrar sağlandı. İki güzide sektörümüzün, hatta imalat sanayi sektörlerinin de temel sorunu olan üretim maliyetlerindeki konular aslında bir araya gelip konuşmamız gereken konuların başında geliyor. “Sektörlerimizin karşı karşıya olduğu kur baskısına, güç ve işçilik maliyetlerindeki artışa devletimizle ve tüm sektörlerimizle iş birliği yaparak çözüm üretecek yöntemler bulmalıyız.” Söylendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu